TÖB-SEN 2023-2024 Eğitim-Öğretim yılı raporunu açıkladı! Karşılaşılan zorluklar…

TÖB-SEN 2023-2024 Eğitim-Öğretim yılı raporunu açıkladı! Karşılaşılan zorluklar…

Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖB-SEN), 2023-2024 eğitim-öğretim yılına dair kapsamlı raporunu yayınladı. Rapor, eğitimin mevcut durumunu ve karşılaşılan sorunları gözler önüne seriyor.

Eğitime katılım ve kurum sayıları

TÖB-SEN raporuna göre, Türkiye'de örgün eğitimde toplam 17.5 milyon öğrenci bulunuyor. Bu öğrencilerin 15.9 milyonu devlet okullarında, 1.7 milyonu ise özel okullarda eğitim alıyor. Açık öğretimde eğitim gören öğrenci sayısı ise 2.3 milyon. Ülkede toplam 75 bin 19 eğitim kurumu mevcutken, bunların yüzde 81'i devlete, yüzde 19'u ise özel sektöre ait.

Eğitim Kurumu Türü

Sayısı

Yüzde

Devlet Okulları

60.734

%81

Özel Okullar

14.281

%19

Toplam Öğrenci

17.5 Milyon

Öğretmen istihdamı ve sorunları

Türkiye'de toplam 1.154.383 öğretmen görev yapıyor. Devlet okullarında çalışan öğretmen sayısı 974 bin iken, özel okullarda bu sayı 180 bin. 2023/2024 eğitim-öğretim yılında sözleşmeli istihdam edilen öğretmen sayısı 50.182'dir. Ayrıca, ek ders karşılığı çalıştırılan ve asgari ücretin altında maaş alan ücretli öğretmenlerin sayısı 90 bine yaklaştı.

TÖB-SEN raporunda, eğitimin kronikleşmiş sorunlarına dikkat çekiliyor. Çocukların yetersiz beslenme, suça sürüklenme ve eğitime erişimde yaşadıkları problemler üzerinde duruluyor. Eğitimin sınıfsallaşması, çocuk haklarına yönelik tehditlerin artması ve beslenme yetersizliğinin öğrencilerin fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz etkilediği vurgulanıyor.

Raporda, yeni müfredat değişikliklerinin kabul edilemez olduğu belirtiliyor. Müfredat değişikliklerinin tüm kademelerde ve ders içeriklerinde toplumun tüm bileşenlerini ilgilendiren düzenlemeler yapılmadan hazırlandığı ifade ediliyor. Ayrıca, dayatılan Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun öğretmenlerin haklarını iyileştirmediği, aksine geriye götürdüğü eleştirisi yapılıyor.

Eğitimde laiklik ve bilim karşıtı uygulamalar

TÖB-SEN, eğitim sisteminin dinselleştirilmesine yönelik politikaların laik eğitim ilkesine zarar verdiğini savunuyor. Çevreme Duyarlıyım Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) projesi gibi uygulamaların eğitimde gericiliği artırdığı ve öğrencileri sorgulamayan, biat eden bireyler haline getirdiği vurgulanıyor.

6 Şubat depreminden bu yana geçen 15 ay içerisinde deprem bölgesinde yaşayan çocukların eğitimine dair sorunların çözülemediği belirtiliyor. Deprem bölgesinde okullaşma sorunlarının hala devam ettiği ve eğitimde yaşanan aksaklıkların kalıcı hale geldiği ifade ediliyor.

Raporda, öğretmen atamalarında uygulanan mülakat sisteminin anti-demokratik ve gayri ahlaki olduğu belirtiliyor. Ayrıca, Millî Eğitim Bakanlığı tarafından verilen başarı belgelerinin yandaş sendika üyeliği ve siyasi tercihlere göre dağıtıldığı eleştirisi yapılıyor.

Son olarak, TÖB-SEN raporu, tarikat ve cemaatlerin eğitim sistemine olan etkisini eleştiriyor. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in tarikat ve cemaatlerle protokol yapmaya devam edeceklerini açıklaması, eğitimin dinselleştirilmesi sürecinin bir parçası olarak değerlendiriliyor.

Bu detaylı rapor, Türkiye'nin eğitim sistemindeki sorunları ve çözüm bekleyen alanları gözler önüne seriyor. TÖB-SEN, eğitimin kalitesini artırmak ve öğretmenlerin haklarını iyileştirmek için çalışmalarını sürdürüyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI:

Yorum yazarak topluluk şartlarımızı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Mebpersonelleri.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.