Bu durumun ardında yatan nedenler, eğitimde süreklilik sorununu gözler önüne seriyor.
Yeni eğitim yılı 9 Eylül'de resmen başlarken, anaokulları ve 1. sınıf öğrencileri ile birlikte 5. ve 9. sınıf öğrencileri uyum haftası kapsamında ders başı yaptı. Ancak, fındık tarımının yoğun olduğu bölgelerde yaşayan tarım işçisi ailelerin çocukları, hasat dönemi nedeniyle okula gidemiyor. Bu aileler, fındık bahçelerine geçici olarak göç ettiğinden, öğrenciler eğitim hayatlarına gecikmeli başlayacak.
Eğitimde eşitsizlik
Tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik Millî Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan eğitim çalışmaları, geniş coğrafyaya yayılmış tarımsal üretim nedeniyle birçok aileye ulaşamıyor. Bu durum, çocukların eğitim sürekliliğini sağlamakta büyük bir engel oluşturuyor. Özellikle yeni müfredatla birlikte eğitimde beklenen dönüşüm, bu çocukların eğitimden mahrum kalmasıyla olumsuz etkileniyor.
Okuldan uzak kalmanın sonuçları
Öğrencilerin okuldan uzak kalması, sadece derslerdeki kayıplarla sınırlı kalmıyor. Sosyal etkileşimden uzak kalan çocuklar, psikolojik olarak da olumsuz etkilenebilir. Ayrıca, eğitimdeki gecikmeler, akademik başarılarını doğrudan etkileyebilir. Tarımsal üretim alanında çalışan ailelerin çocuklarının okula devam edebilmesi için daha kapsamlı ve erişilebilir çözümler üretilmesi gerekiyor.
Eğitimde eşitliği sağlamak ve tarım işçisi ailelerin çocuklarının okula devam etmelerini kolaylaştırmak için çeşitli önlemler alınabilir:
- Geçici eğitim merkezleri kurulması
- Uzaktan eğitim imkanlarının artırılması
- Yerel yönetimlerin ve STK’ların işbirliği ile destek programları geliştirilmesi
Bu sorunların çözülmesi, eğitim sisteminin daha kapsayıcı ve adil hale gelmesine katkı sağlayacaktır. Eğitimde sürekliliğin sağlanması, tüm çocukların eşit fırsatlara sahip olabilmesi için kritik öneme sahiptir.