Ancak, bu uyarılar ne yazık ki etkisini yitirmiş durumda. Öğretmenler, randevuya uymadıkları için veliler tarafından tehdit ediliyor veya fiziksel saldırıya uğruyor. Okul güvenliği konusunda alınan önlemler, bu tehlikelerin önüne geçemiyor.
Pandemi sırasında İçişleri Bakanlığı, velilerin okula girişini yasaklamıştı ve bu yasaklar güvenlik görevlileri tarafından titizlikle uygulanıyordu. Ancak 2024-2025 eğitim döneminde bu uygulamanın son bulmasıyla birlikte, velilerin okula gelişleri tekrar kontrolsüz hale geldi. Randevu sisteminin zorunlu hale getirilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, öğretmenler her gün tehlikeli bir ortamda çalışmak zorunda kalıyor.
Sendikaların ve stk'ların çabaları yetersiz
Eğitim camiasındaki sendikalar ve sivil toplum kuruluşları, öğretmenlerin güvenliğini sağlamak adına çeşitli uyarılar yapmış olsa da, bu çabalar henüz istenilen sonuçları vermedi. Öğretmenlik Meslek Kanunu kapsamında, öğretmenleri korumaya yönelik yasal düzenlemeler önerilmiş, ancak meclisin tatile girmesi nedeniyle bu yasalar yürürlüğe girememiştir. Sonuç olarak, öğretmenler velilerin baskısı altında kalmaya devam ediyor.
Çözüm için yasal düzenlemeler şart
Okul ortamındaki güvenlik sorunlarının aşılması için en önemli adım, öğretmenleri koruyacak bir yasal düzenlemenin bir an önce hayata geçirilmesidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmenlerin karşılaştığı tehditler için gerekli olan yasal ceza düzenlemelerini içermektedir. Bu tür yasal kalkanlar olmadan, okullardaki güvenlik sorunlarının çözülmesi oldukça zor görünüyor.
Sonuç olarak, öğretmenlerin ve öğrencilerin güvenliğinin sağlanabilmesi için hızlı ve etkili çözümlerin geliştirilmesi elzemdir. Eğitim sisteminin sağlıklı bir şekilde işlemesi için hem öğretmenlerin hem de velilerin sorumluluklarının net bir şekilde belirlenmesi şarttır.